California’lı teknoloji devi Nvidia, ürettiği grafik işlemcileriyle muhtemelen hepimizin evinde yer alıyor. 3 boyutlu oyunların en arkasındaki işlem gücünün yaratıcısı olan şirket, sürücüsüz otomobil sektörünün de önemli oyuncularından birisi haline geldi.
Nvidia dünyanın önde gelen otomobil üreticilerine, sanal rüzgar tünelleri oluşturarak yardımcı oluyor. Otomobil üreticileri, bu sanal testlerde tasarımlarının aerodinamik ve mekanik özelliklerini test ederek elde ettikleri verileri ürün geliştirme sürecinde kullanıyorlar.
“Bu bizim için bilgisayar oyunu geliştirmeye benziyor. Ancak kullandığımız veriler oyuna değil, gerçek dünyaya ait. Bu sayede otomobil üreticilerinin daha kısa sürede daha güvenli araçlar tasarlamalarına yardımcı oluyoruz.”. Bu sözler, Nvidia Otomotiv Birimi Müdürü Danny Shapiro’ya ait.
Nvidia aslında bir uzun süredir otomotiv sektöründe yer alıyor. Birçok aracın dokunmatik ekranlarında ve yol bilgisayarlarında, şirketin ürettiği işlemciler ve entegre devreler kullanılıyor. Shapiro’nun Business Insider’e verdiği demece göre, dünya üzerinde 20’den otomotiv firmasının 10 milyondan fazla aracı, Nvidia sistemlerini kullanıyor, en önemli müşterilerden birisi de Tesla Motors.

Nvidia otomobil sektöründe çok daha büyük ve zorlayıcı bir hedefe gözünü dikmiş durumda. Şirketin mühendisleri, sürücüsüz otomobillerin arkasındaki yapay zekayı üretmek için büyük emekler veriyorlar. Audi, Ford, Mercedes Benz ve Volvo gibi büyük şirketler başta olmak üzere, dünya üzerinde 80’den fazla şirket, startup ve enstitü, sürücüs otomobil çalışmalarında Nvidia’ya güveniyor.
“Ürettiğimiz sistemler, otomobilin etrafında nelerin olup bittiğini anlıyor ve saniyenin 30’da biri gibi kısa bir süre içerisinde cevap veriyor.”. Bu sözler, Danny Shapiro’ya ait. Sürücüs otomobillerin arkasındaki “beyin”, birçok entegre devreden oluşan ve karmaşık bir yapıya sahip olan Drive PX 2 isimli bir kart. Bu kart, bir sürücüsüz otomobilin çevredeki engelleri, diğer otomobilleri, trafik işaretçilerini, dönemeçleri ve yayaları algılayarak ona göre tepki üretmesini sağlıyor. Kısacası bir sürücünün yapması gereken her şeyi Drive PX 2 isimli kart yapıyor.

Sürücüsüz otomobiller, üzerlerindeki sensörler sayesinde etraftaki objeleri algılıyor ve elde ettiği verileri Drive Px 2’ye gönderiyor. Bu kart, sensörlerden gelen bilgileri kullanarak aracın anlık bulunduğu pozisyonu ve çevre koşullarını üç boyutlu çiziyor, böylece aracın nasıl ilerlemesi gerektiğine karar veriyor. Bu sensörler radyo ve lidar dalgalarını kullanarak çalışıyorlar.
Drive PX 2’nin işlemci gücü 150 MacBook Pro bilgisayara eşit seviyede. Konuyla ilgili konuşan Shapiro şu sözleri kaydetti;
“Drive PX 2 saniyede 24 trilyon işlem yapabilme kapasitesine sahip. Sadece 10 yıl önce, böylesine güçlü bir bilgisayarı üretebilmek için yaklaşık bir ev büyüklüğünde süper bilgisayara sahip olmamız gerekirdi. Aynı zamanda 500 bin watt güce ve devasa bir soğutma sistemine ihtiyaç duyardık.”
Sürücüsüz otomobillerin geleceği ile ilgili birçok soru işareti var. Sürücü alışkanlıkları ve güvenlik sorunlar bunlardan birkaçı. Kısacası bu araçların geleceğimizi domine edip etmeyecekleri veya bunu kaç yıl içerisinde gerçekleştirecekleri bilinmiyor ama Nvidia’nın bu sektörün önemli oyuncularından olacağı aşikar.