Nike’ın kurucusu olan Phil Knight’ın hikayesi ilk başta sıradan bir yolculuk olarak görünmektedir. Üniversite mezunu olarak, beş parasız ve nerede olacağını bilmeden, bir muhasebeci olarak masa başı işlerini yürüteceğini düşünerek bu yola adım atan Knight’ın kariyeri, Amerikan girişimciliğinin en başarılı örneklerinden biri olacak ve 100 milyar dolarlık bir spor giyim devi olarak yoluna devam edecekti. Nike’ın arkasındaki 78 yaşındaki girişimci ilk kez kendi hikayesini anlattı.
İş fikri, efsane girişimcinin aklına, Stanford İşletme Fakültesi’nde okurken bir koşu pistinde gelmiştir. Üniversitesindeki koşu takımının kaptanını izlerken, onun koşu ayakkabılarına gözü takılmış ve ayakkabının koşu performansına nasıl etki ettiğini gözlemlemiştir.
Sıfırdan Başlamak
Daha sonra kurmuş olduğu Blue Ribbon Sports isimli firma ile Knight, Tiger model popüler spor ayakkabılarının Japonya’dan ABD’ye gönderilmesi için Japon iş adamlarını ikna ederek faaliyete başlamıştır. Tiger ayakkabıları satmaya başlayan Knight, talebin fazla olduğunu görünce Japonya’dan daha fazla spor ayakkabı sipariş etmiştir. Daha sonra artan talebi karşılamak için yanına çalışan almaya başlamıştır. Japonya’dan verdiği siparişler, zamanında gelmediği için büyük finansal sorunlara yol açmaktadır. Japon firmalar ile sorunlar yaşamaya başlayan Knight, sıfırdan ayakkabı üretmek ve yola sıfırdan başlamak zorundaydı. Bu nedenle çalışanları ile yeni fabrikalar bulmak ve şirketleri için de isim bulmak istediler.
Yıllar süren başarılı bir büyüme grafiğinin sonrasında Knight ve ekibi, Nike’ı kurmuş ve geliştirmiştir. 1980 yılının Aralık ayının sonunda Nike’ı halka açmaya kara vermiştir.
25 Milyar Dolarlık Servet
Halka açıldıktan sonra Nike’ın hisseleri 178 milyon dolara çıktı ve Knigh’ın günümüzün en zengin 24. İnsanı olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır. Knigh’ın bugün kişisel serveti 25 milyar dolardan fazladır. Bugün Nike’ın bir yıllık satışları 30 milyar doların üzerindedir ve küresel bir marka olmasının yanı sıra, spor müsabakaları dahil birçok üst düzey atlet ve sporcunun taşıdığı bir marka olmaya devam etmektedir. Ayrıca, büyük maçlar ve spor takımları için yaptıkları sponsorluk anlaşmaları ile de gelirlerine gelir elde etmektedir.
