Küresel Isınmayla İlgili Az Bilinen 5 Önemli Bilgi

Küresel ısınma hiç şüphesiz ki insanlığın geleceğini etkileyen en önemli konu. Ne yazık ki küresel ısınma meselesi Türkiye’de yeteri kadar bilinmiyor. Bu yazımızda bahsedilen eksikliği gidermek istedik ve küresel ısınmayla ilgili herkesin bilmesi gereken 5 şeye yer verdik.

1 ) Karbon salınımını bugün sıfırlasak dahi etkilerini 100 yıl sonra hissedeceğiz

Karbondioksit, küresel ısınmada en çok rol oynayan bileşiktir. Güneş ışınlarını dünyamıza hapseden ve böylece küresel ısınmaya yol açan karbondioksit bileşiği, atmosferde 20 ile 200 yıl arasında kalıyor. Yapılan araştırmalar, karbondioksitin atmosferik ömrünün ortalama 100 yıl olduğunu söylüyor. Yani bugün karbondioksit salınımını sıfıra indirsek dahi bunun olumlu etkilerini yaklaşık 100 yıl sonra hissedeceğiz.

Belki de bu, küresel ısınmayla ilgili en acı gerçektir. Karbon döngüsüne dışarıdan müdahale edebilecek bir teknoloji bulmadığımız sürece küresel ısınmaya karşı mücadelede çok zayıfız.

2) Geri beslemeler işi daha da vahimleştiriyor

Küresel ısınma doğrusal değil parabolik bir şekilde yükselmektedir. Yani atmosferdeki sera gazı miktarı sabit bir hızla artsa da küresel ısınmanın artış hızı her geçen gün ivmelenerek artar. Bunun en nedeni, küresel ısımayı daha da hızlandıran geri beslemelerdir.

Dünyanın sıcaklığı arttıkça denizlerin ve okyanusların buharlaşma miktarı da artar. Bu durum, yine bir sera gazı olan su buharının atmosferdeki oranın her geçen gün daha fazla olması anlamına geliyor. Benzer şekilde buzullar eridikçe güneş ışınlarını uzaya geri yansıtacak beyaz zeminler ortadan kalkıyor, bunun yerine daha fazla ısı hapseden toprak zemin ortaya çıkıyor. Küresel ısınmayı daha da hızlandıran bu duruma albedo etkisi denmekte.

Elbette ki her şey kötü gitmiyor. Bulut geri beslemesi, içimizi biraz olsun ferahlatmakta. Bazı bilim insanlarına göre küresel ısınmanın sonucu artan su buharı atmosferde bulut olarak yoğunlaşacak, bulutların beyaz renkli olması güneş ışınlarının önemli bir kısmının dünyaya ulaşamadan yansıması anlamına geliyor. Bu sayede küresel sıcaklık düşecek.

3) Karbondioksiti ağaçlar değil okyanuslar ortadan kaldırıyor

Atmosferdeki karbondioksitin çok büyük bir kısmı okyanuslar tarafından emiliyor. Okyanus yüzeyinde yaşayan tek hücreliler fotosentez için atmosferik karbondioksiti kullanıyor. Aynı zamanda karbondioksitin önemli bir kısmı da dalgalarla birlikte çözünerek denizlere karışıyor. Bu durum denizlerin daha asidik olmasına yol açmakta. Sulardaki asitlik miktarının artması bazı canlı türlerinin ortadan kalkmasına neden olabilir.

4) Ağaç dikmek faydadan çok zarar getirebilir

Çok iddialı bir yaklaşım olsa da son yıllarda bu fikri kabul eden bilim insanlarının sayısı artmakta. Ağaçlar toprağa göre daha koyu renkte oldukları için daha fazla ışının emilmesine yol açıyorlar. Bazı teorilere göre ağaçların emdikleri bu fazladan ısı, ortadan kaldırdıkları karbondioksidin olumlu etkisinden daha fazla.

Güncel yaklaşıma göre ısı emilimi çok yüksek seviyede olan tropikal bölgelerde dışında kalan alanlara ağaç dikmek, küresel ısınmaya karşı çok da mantıklı bir çözüm değil.

5) Sayıları az da olsa hala şüpheciler var

Küresel ısınmayı reddeden birçok bilim insanı bulabilirsiniz. Bu bilim insanları bulut geri beslemesine güveniyorlar. Onlara göre yoğun bulutlanma, dünyanı önemli ölçüde soğutacak. Şüphecilere karşı çıkanlar ise bulut geri beslemesinin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği iddia ediyorlar. Şüphecilerin karşıtlarına göre, dünyanın artan ısısı bulut oluşumunu engelleyecek. Yani atmosferdeki su buharının miktarı artsa da bu buhar bulut haline gelmeden atmosferde dağılacak.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin