Girişimciliğin Tarihsel GelişimiEski medeniyetler ve yaşamları ile ilgili araştırma yapmak ve geçmiş tarihimizi öğrenmek üzere yapılan arkeolojik kazılarda bildiğimiz ticari faaliyetlerin M.Ö. 3500 yıllarında yapıldığı anlaşılmaktadır. Günümüz ticari anlayışının ise 15.yy da başladığı söylenebilir. Daha eski zamanlarda ticaret günümüzden çok farklı bir şekilde yürütülüyordu, ihtiyacı olduğu ürünü veya hizmeti almak için birey elinde bulunan farklı bir ürünü takas konusu yaparak ticaret yapıyordu ve bildiğimiz anlamda bir girişimci, risk veya sermaye bulunmuyordu. Arz ve talep karşılaşıyor, uygun olandan ihtiyaç gideriliyordu. Ancak Sümerlerin kıymetli madenler ile gerçekleştirdikleri ticaret günümüz ticari anlayışının temelini oluşturuyor.

Medeniyetlerin kurulması ve gelişmesinde ticaret etkin bir rol oynamıştır. Birçok devlet arsında ticaret yolları kurulmuş, bu yolların çevresinde önemli merkezler oluşmuş ve ekonomik hayat canlanmaya başlamıştır. Ticaret yolları için savaşlar verilmiş, ülkeler, adalet, kültür, mimari, sanat vb. tüm gelişmişliğini elindeki ekonomik ve ticari güç ile gerçekleştirmektedir. Eski zamanlarda kara yolu ile yapılan ticaret yolları, birbirlerine uzak devletler için ticaret yolu üzerindeki devletlere ağır vergiler vermeleri anlamına geldiğinden, gemilerin ve özellikle pusulanın icadından sonra deniz yolu üzerinden alternatif ve ucuz yollar aranmaya başlandı. Bu sayede Amerika kıtası gibi birçok yeni kara parçası, ada, ile deniz ticaret yolları keşfedilmiş oldu.

Günümüze gelindiğinde Ticaret daha profesyonel ve daha global bir hal almış durumdadır. Elinde, emek ve sermayesi bulunan her girişimci dünyanın istediği yerinde yatırım yapıp ticari faaliyette bulunabiliyor yada ülkesinde ürettiği bir ürünü sadece yerel pazarlara değil tüm global dünyaya sunup, küresel çapta bir rekabete konu olabiliyor. Modern toplumun geldiği bu noktada artık ticari faaliyetler insanların ihtiyaçlarını karşılamaktan ziyade insanlara yön vermeye, insan ihtiyaçlarını belirlemeye başlamıştır. Teknolojik her gelişim, reklam ve pazarlama teknikleri ile mevcut pazarda bireylere sunulurken, ihtiyacı var algısı ile sunulduğundan bireylere almama gibi bir seçenek psikolojik olarak zihninde yer tutmuyor.

Global dünya pazarında insan ihtiyacı tabiri TÜKETİCİ! ihtiyacı tabirine dönüşmüş algı değiştirilmiştir. Geçmiş ticari faaliyetler tamamıyla bireyin ihtiyacının karşılanması yönünde şekillenirken. Günümüzde ticari faaliyeti yöneten ÜRETİCİ! kesimlerin ihtiyacını karşılamaya doğru kaymaktadır. Normalde firmalar insan ihtiyaçlarının tespiti için piyasa araştırmaları yapar, büyük yatırımlar ortaya koyarak ihtiyacın ne olduğunu anlamaya çalışıp o yönde ürün sunmayı benimserdi. Apple’ın kurucusu Steven Paul Jobs’un bu konuya açıklık getirecek güzel bir sözü var “..İnsanlar siz onlara sunmadan ihtiyaçlarının ne olduğunu bilmezler…” Bu söz günümüz global firmalarının bireyler üzerinde ki ihtiyaç duyma algısı ile nasıl oynadıklarını bize göstermektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin